10 Eylül 2010 Cuma

Seçme hakkı..



Bir seçme hakkım olsaydı şehri dinlemeyi tercih ederdim.
Tüm sakinliğimle onun karmaşık duygularına,bastırılmış arzularına,dokunulmamış gözyaşlarına tercüman olmayı dilerdim.

Bazen kibirli olabileceğini bilerek oyunlar oynamayı,
Sükunetimi bozmadan arada alaycı bir gülüşle ona eşlik ederek,notalara dönüşemeyen sessizliklerle dans etmeyi ,son adımında ona çelme takmayı dilerdim.

Kimilerinin ifade edemedikleri nefretlerini tek seferde kusması,kimisi için yolun sonunun en can alıcı noktası yada son umudun yıldızlara ulaştırıldığı anı,
Her yeni gün yepyeni /eskiden kalmış hissedebilmeyi,
Vaatlerinin sevindirik neşelerini,unutulmuşlukların acıyı yüreğine ifade edemeyişini,
Başkasının bambaşka umutları ile dolu yaşamını yok edişini,
Dinlemek ,bilmek isterdim..

Şehri dinlemek isterdim,sakin bir kuytuda; o bana anlatırdı ne de olsa…
Her şarkının gözlerdeki yerini,gülüşlerin sahteliğini ya da en içten sevinç çığlıklarını.
Susarak konuşanları bilir,ifadesizlerin heyecanlarını sezer…
Şehir bir bir simaları tanır adını aslını bilir.
Bende bilmek isterdim işte çocuksu bir merakla o kadar masum olamasamda.
Bilmek isterdim her an azgından çıkan harflerin asla ismimin baş harflerini oluşturmayacağını…Ve asla duyamayacağım geleçeğimizi...


Ama seçme şansım yok.
Bu yüzdendir ismini her işitişimde, dalgaların denizi asla yok etmeyeceğini bilmem…

Hiç yorum yok: