30 Haziran 2010 Çarşamba

anlamalısın çocuk...

anlamalısın çocuk …

iki hücreden meydana geldiğini, annenin karnına sığabildiğini, doğduğunda hiçbir şeye müdahale edemeyecek, bir avuç büyüklükte olduğunu… anlamalısın…

öldüğünde ise hakimiyetin altındaki yerin iki metrekarelik bir çukur olduğunu…

dünyaya hakim olmayacağını anlamalısın…

ne sanıyorsun çocuk…

bu dünyanın yalnızca sana ait olduğunu, sana kalacağını mı? Konuştuğun dilin, var olduğun coğrafyanın, üstüne yapışan kültürün sahibi olduğunu mu?

nerden geliyor bu hakimiyet dürtüsü çocuk? Her şeyin sahibi olmak zorunda mısın? Kral, kraliçe ya da tanrı olmak bu kadar önemli mi?

annenin kucağında ilk ağladığında senin için önemli olan bir damla sütken şimdi neden yetenden fazlasını istiyorsun?

yetinmeyi bilmelisin çocuk…

ve…

hırsın beni korkutuyor çocuk…

duygularını yaşarken bile hırsına yeniliyorsun…

yetinmenin tanımını bile “boynunu bükmek olarak yapıyorsun” ve beni korkutuyorsun çocuk…

işte bu hırsın, savaşmanın ve kaybetmenin nedeni ve bedeli çocuk…

işte bu hırsın kocaman dünyada milyarlarca insan arasında yalnız kalmanın nedeni…

keşke ilkel kalabilseydin…

şu yazıyı okuduğun makineyi bilmeseydin, keşke bu yazıyı yazmak ve okumak zorunda kalmasaydın…

şimdi geri dönüş ne tarafta? Bilmiyorum çocuk… bilmiyorsun çocuk… saplanıp kaldık mı dersin bu çamura?

evet çocuk… saplandık, saklandık, yok olduk…

henüz var olamadan yok olduk…



anlamalısın çocuk …

iki hücreden meydana geldiğini, annenin karnına sığabildiğini, doğduğunda hiçbir şeye müdahale edemeyecek, bir avuç büyüklükte olduğunu… anlamalısın…

öldüğünde ise hakimiyetin altındaki yerin iki metrekarelik bir çukur olduğunu…

dünyaya hakim olmayacağını anlamalısın…

ne sanıyorsun çocuk…

bu dünyanın yalnızca sana ait olduğunu, sana kalacağını mı? Konuştuğun dilin, var olduğun coğrafyanın, üstüne yapışan kültürün sahibi olduğunu mu?

nerden geliyor bu hakimiyet dürtüsü çocuk? Her şeyin sahibi olmak zorunda mısın? Kral, kraliçe ya da tanrı olmak bu kadar önemli mi?

annenin kucağında ilk ağladığında senin için önemli olan bir damla sütken şimdi neden yetenden fazlasını istiyorsun?

yetinmeyi bilmelisin çocuk…

ve…

hırsın beni korkutuyor çocuk…

duygularını yaşarken bile hırsına yeniliyorsun…

yetinmenin tanımını bile “boynunu bükmek olarak yapıyorsun” ve beni korkutuyorsun çocuk…

işte bu hırsın, savaşmanın ve kaybetmenin nedeni ve bedeli çocuk…

işte bu hırsın kocaman dünyada milyarlarca insan arasında yalnız kalmanın nedeni…

keşke ilkel kalabilseydin…

şu yazıyı okuduğun makineyi bilmeseydin, keşke bu yazıyı yazmak ve okumak zorunda kalmasaydın…

şimdi geri dönüş ne tarafta? Bilmiyorum çocuk… bilmiyorsun çocuk… saplanıp kaldık mı dersin bu çamura?

evet çocuk… saplandık, saklandık, yok olduk…

henüz var olamadan yok olduk…

anlamalısın çocuk …

iki hücreden meydana geldiğini, annenin karnına sığabildiğini, doğduğunda hiçbir şeye müdahale edemeyecek, bir avuç büyüklükte olduğunu… anlamalısın…

öldüğünde ise hakimiyetin altındaki yerin iki metrekarelik bir çukur olduğunu…

dünyaya hakim olmayacağını anlamalısın…

ne sanıyorsun çocuk…

bu dünyanın yalnızca sana ait olduğunu, sana kalacağını mı? Konuştuğun dilin, var olduğun coğrafyanın, üstüne yapışan kültürün sahibi olduğunu mu?

nerden geliyor bu hakimiyet dürtüsü çocuk? Her şeyin sahibi olmak zorunda mısın? Kral, kraliçe ya da tanrı olmak bu kadar önemli mi?

annenin kucağında ilk ağladığında senin için önemli olan bir damla sütken şimdi neden yetenden fazlasını istiyorsun?

yetinmeyi bilmelisin çocuk…

ve…

hırsın beni korkutuyor çocuk…

duygularını yaşarken bile hırsına yeniliyorsun…

yetinmenin tanımını bile “boynunu bükmek olarak yapıyorsun” ve beni korkutuyorsun çocuk…

işte bu hırsın, savaşmanın ve kaybetmenin nedeni ve bedeli çocuk…

işte bu hırsın kocaman dünyada milyarlarca insan arasında yalnız kalmanın nedeni…

keşke ilkel kalabilseydin…

şu yazıyı okuduğun makineyi bilmeseydin, keşke bu yazıyı yazmak ve okumak zorunda kalmasaydın…

şimdi geri dönüş ne tarafta? Bilmiyorum çocuk… bilmiyorsun çocuk… saplanıp kaldık mı dersin bu çamura?

evet çocuk… saplandık, saklandık, yok olduk…

henüz var olamadan yok olduk…



anlamalısın çocuk …

iki hücreden meydana geldiğini, annenin karnına sığabildiğini, doğduğunda hiçbir şeye müdahale edemeyecek, bir avuç büyüklükte olduğunu… anlamalısın…

öldüğünde ise hakimiyetin altındaki yerin iki metrekarelik bir çukur olduğunu…

dünyaya hakim olmayacağını anlamalısın…

ne sanıyorsun çocuk…

bu dünyanın yalnızca sana ait olduğunu, sana kalacağını mı? Konuştuğun dilin, var olduğun coğrafyanın, üstüne yapışan kültürün sahibi olduğunu mu?

nerden geliyor bu hakimiyet dürtüsü çocuk? Her şeyin sahibi olmak zorunda mısın? Kral, kraliçe ya da tanrı olmak bu kadar önemli mi?

annenin kucağında ilk ağladığında senin için önemli olan bir damla sütken şimdi neden yetenden fazlasını istiyorsun?

yetinmeyi bilmelisin çocuk…

ve…

hırsın beni korkutuyor çocuk…

duygularını yaşarken bile hırsına yeniliyorsun…

yetinmenin tanımını bile “boynunu bükmek olarak yapıyorsun” ve beni korkutuyorsun çocuk…

işte bu hırsın, savaşmanın ve kaybetmenin nedeni ve bedeli çocuk…

işte bu hırsın kocaman dünyada milyarlarca insan arasında yalnız kalmanın nedeni…

keşke ilkel kalabilseydin…

şu yazıyı okuduğun makineyi bilmeseydin, keşke bu yazıyı yazmak ve okumak zorunda kalmasaydın…

şimdi geri dönüş ne tarafta? Bilmiyorum çocuk… bilmiyorsun çocuk… saplanıp kaldık mı dersin bu çamura?

evet çocuk… saplandık, saklandık, yok olduk…

henüz var olamadan yok olduk…




3 yorum:

Gaia dedi ki...

ynsn,canım...
budur dedim!
bravo:)

Obsesif Kompulsif dedi ki...

Gerçekten cok güzel olmuş.Eline ve yüreğine saglık.

cimcimecce dedi ki...

geri dönüş ne tarafa ben de bilmiyorum bigün öğrenen olursa öğretsin ,öğrenirsem de öğretirim ysn eline sağlık güzel yazı